İslam toplumlarında dini bir yükümlülük olarak görülen başörtüsünün son yıllarda moda endüstrisine entegre edilmesiyle toplumun başörtüsü algısında bir değişim yaşandığı görülmektedir. Moda akımlarında giderek daha kabul gören başörtüsü bir imaj veya güzellik unsuruna dönüşmüş olabilir mi? İnançsız insan başörtüsü takabilir mi? Bu makalemizde başörtüsünün toplumun algısında nasıl değiştiğini, gerçek dini bağlamından kopup moda unsuruna dönüşme ihtimalini incelemek istiyorum.
Dünyanın birçok yerinde yaşayan müslümanlar kadınlar için dini bir kıyafet olan başörtüsünün toplum algısında değişim yaşadığı açıkça görülmektedir. Değişim, dindar kesim çocuklarının köyden kente göçü ve artan iletişim olanakları başladı. Kentte yaşam ile birlikte erkek ve özellikle kız çocuklarının eğitimin tüm kademlerine erişim imkanını artmıştır. İlk etapta çeşitli bahaneler ileri sürülerek dindar kesimin çocuklarının eğitimde önü kesilmek istenmiş ancak bu haksızlık uzun süre devam edememiştir. Artan eğitim seviyesiyle birlikte dindar kesim çocuklarının daha nitelikli işlere (avukatlık, mühendislik, doktorluk) ve daha iyi kazanç imkanlarına, çeşitli yöneticilik kademlerinde bulunmalarına imkan vermiştir. Artan ekonomik imkanlar ve gelişen sosyal çevre lüks giyim, mücevher, saat ve estetik gibi özel tasarım ürünlerine ilgiyi arttırmıştır. Artan ilgi moda endüstrisinin gözünden kaçmamıştır. Başlayan tesettür defileleri ile yeni moda tesettür ürünleri piyasa sürülmüştür. Yeni giyilen şık ve özel tasarım ürünler önce gençlerde daha sonra ileri yaştaki bireylerde görülmeye başlanmıştır. Burada önemli olan yeni özel tasarım tesettür kıyafetlerini tasarlayanların dini hassasiyetleri var mı yada tasarladıkları ürünler dinin ahkamına uygun muydu? Moda esasen ticari amaçları gözettiğine göre tasarımcıların dini yönünü dikkate almaları mümkün olabilir mi? Eğer dini yönünü dikkate almazlarsa başörtüsü bir aksesuara dönüşmez mi?
Başörtüsü takmak bir bireyin dini vecibeyi yerine getirmek arzusundan ileri geliyorsa o halde baştan hayatında bazı kısıtlamaları kabul etmiş sayılmaz mı? İstediği gibi giyinebilir mi? İstediği her ortama girebilir mi? Yada daha uç bir örnek verirsek toplum karşısında dans edip şarkı söyleyebilir mi? Tüm bunlar eninde sonunda bireyin başörtüsünü neden tercih ettiği sorusunun cevabında gizli olabilir? Ebeveynler çocuklarını yetiştirirken başörtüsünün anlamını da çocuklarına öğretmeleri gerekiyor bence.
Dini kendisine dert edinmiş geniş toplumsal kesimlerin üzerinde düşünmesi gereken asıl soru başörtüsünün dini bağlamından kopup bir moda unsuru, bir imaj veya güzellik unsuru olmaktan koruyabilir miyiz? Başörtüsünün bir aksesuara dönüşmemesi için asıl yapılması gereken nedir? Tüm bunların üzerinde uzunca düşünmek gerekecektir.
Sonuç olarak başörtüsü takmak bireysel bir tercihtir saygı duyulması gereken bir husustur. Herkes hayatını özgürce şekillendirme hakkına sahiptir.